2 Şubat 2025

Diyarbakır Magazin: Güncel Haberler ve Söyleşiler

Diyarbakır Magazin: Ekonomi, Spor, Teknoloji, Magazin ve En Güncel Haberlerle Bir Adım Önde!

Adalet Peşinde Aileleri Platformu’ndan Kadıköy’de ‘6 Şubat’ anması

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılı nedeniyle Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Bölgede depremzedelerin barınma ve diğer birçok sorunu devam ederken, yakınlarını kaybedenler de adalet arıyor.

“RANT UĞRUNA ÖLENLERİN…”

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. Yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizlerin yanına mumlar bırakıldı. “Rant uğruna ölenlerin hesabını sormaya geldik. Susmak ihanettir. Hesap sormak görevdir” yazılı pankartın da açıldığı anmaya katılanlar gözyaşlarına hâkim olamadı.

“Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok”, “Adalet, olası kast ile gelecek” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atılan anma programında, saygı duruşunda bulunulmasının ardından aileler sırayla söz alarak duygularını dile getirdi.

“MEZARI OLMAYAN İNSANLARIMIZ VAR”

Hatay’da kızı Eylem Şafak Aydın’ı kaybeden sanatçı Orhan Aydın, şunları söyledi:

*Vicdanlı olan bütün insanlık duysun ki 6 Şubat’tan beri adalet arıyoruz. Mahkeme kapılarında, enkazlarımızın başında, mezarlarımızın başında adalet arıyoruz. O gün bugündür bize en yüksek yerden yalnızca yalan söyleniyor. Her şeyin çürüdüğü bir zaman dilimindeyiz. Ahlâk ayaklar altında.

*Çocuklarımızın, annelerimizin, babalarımızın, bacılarımızın, amcalarımızın hesabını soramadık, soramıyoruz. Bu vicdansızlığa, bu onursuzluğa, bu şerefsizliğe karşı büyük bir duvar örmeden hiçbir şey başaramayacağımız açık. 6 Şubat’ta, ikinci yılda çıkacaklar ekranlara. En tepeden yine en büyük yalanları söylemeye başlayacaklar.

*Bilesiniz, hepsi peşinen çöp olmuş yalanlardır. 550 bin konut yapacaktı, 105 binini bile teslim edemedi. İnsanlarımız hâlâ konteynerlerde aç, açıkta, susuz, çaresiz. Mezarı olmayan insanlarımız var.

*Ölüm tarlaları var Hatay’da, Pazarcık’ta, Gölbaşı’nda, Adıyaman’da, Malatya’da. Bu AKP-MHP faşizmi bu ülke insanlarına yaptığı en büyük düşmanlıktır. İtiraz ediyorum. İtirazımı depremde canlarını yitiren bütün insanlık adama sizlerle paylaşıyorum. Durdurun bu dünya düzenini, inecek var.

“ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK GEZİYORLAR”

Malatya’daki Kırçuval Oteli’nde milli voleybolcu evladını kaybeden bir aile de “Bu insanlar şu anda hâlâ dışarıda. Ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Sadece mahkemede ifade veriyorlar. Avukatlarıyla beraber tekrar evlerine dönüyorlar. Sıcak yuvalarında başlarını yastıklarına koyuyorlar ve rahat rahat uyuyabiliyorlar. Böyle vicdansız insan bunlar” tepkisini gösterdi.

“YARIN SİZİN BAŞINIZA DA GELİR”

Adana’daki Beluk Apartmanı’nda ailesini yitiren Oğuz Soyubey, şunları söyledi;

*Yıllardan beri gelen resmi kurum ihmalleri, liyakat sahibi olmayan yöneticiler, peşkeş çekilen araziler, ranta kurban edilen şehirler; yanı başımızda dimdik ayakta duran tarihi kentlerden, yapılardan ders almayıp tarım arazilerini imara açan siyasi iktidar ve yöneticileri, ranttan nemalanan müteahhitler ve toprak sahipleri; tüm bunlarla iş tutan, vicdanı mal hırsı bürüyen sıradan yurttaşlar…

*Resmi kurumlara düşen görev, yas tutmak değildir, helalleşmek olmadığı gibi. Resmi makamlara düşen, 100 binlerce insanın yaşamını yitirdiği böyle bir felakette dünden bugüne ihmalde imzası ve yetkisi bulunanları, deprem dosyalarında sorumlu olanları açığa çıkarmak ve yargılamaktır.

*Unutmayın ki, herkesin ama herkesin suçlu olduğu bir cinayetti 6 Şubat. Adalet hepimiz için gereklidir. Bugün benim sesime ses olmazsanız yarın da sizin başınıza gelir.

“Beklentimiz, bu acıyı başkalarının yaşamaması”

Daha sonra Türkiye’de 2000’den bu yana yaşanan facialar hatırlatılarak hep bir ağızdan “Artık yeter” denildi. Antakya’da ailesini kaybeden Yiğit Göktuğ da yaptığı konuşmada, “Ben bu depremde annemi, babamı, ablam gibi gördüğüm kuzenimi ve birçok sevdiğimi kaybettim. Naaşları bile çıkmadı ailemin. Çünkü depremden sonra enkazda yangın çıktı ve yangından sonra naaşlar bulunamadı. Biz burada belki bu adalet mücadelemizle sevdiklerimizi geri getiremeyeceğiz ama adaletten beklediğimiz, sevdiklerimizi geri getirmek değil; bizim yaşadığımız bu acıyı başkalarının yaşamaması. Bu ülkede felaketler bitmeyecek ama belki biz bu kadar ölümün önüne geçebileceğiz, gerekli önlemler alındığında” ifadelerini kullandı.

“ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”

Hatay’daki Rönesans Rezidans’ta ailesini kaybeden Yeşim Toplu, gözyaşları içinde şöyle konuştu:

*Aynı zamanda avukatım. Geçen hafta ilk kez duruşmaya katılma ve avukatlık yapma cesareti buldum kendimde. Ayağa kalktım kayıplarıma rağmen. Suçlular çok rahat bir şekilde şöyle savunma yapıyorlar, buradan da duyurmak istiyorum.

*Çökmediğini, devrildiğini ve bunu muazzam bir şekilde yaptıkları için olduğunu söylüyorlar. Hiç utanmadan bu şekilde savunmalar yapıyorlar. Bundan sonra takipçisi olacağız bu davaların. İbretlik cezalar çıkartılması için elimizden geleni yapacağız. Sonuna kadar orada olacağız. Her seferinde gideceğiz.

*Biz ayağa kalkıyoruz bir şekilde, kalkacağız. O sorumlular attıkları imzaların bile arkasında durmuyorlar. ‘Biz imza attık ama bilmiyorduk’ diyebiliyorlar. Bunlar ne yaptıklarının bile aslında farkındalar ama şuursuzca herhangi bir hata yapmadıklarını savunuyorlar.